Z Jenerasyonu ve Markalar
Z kuşağı özellikle de bugünlerde fazlasıyla konuşulmaya, alışkanlıkları ve düşünceleri de incelenmeye başlanan bir kuşak. Peki ya kimdir bu Z kuşağı?
Markaların yeni gözdeleri olan Z kuşağı bireyler 1997-2012 arasında dünyaya gelmişlerdir. Araştırmacılar ve popüler medya, 1990'ların sonlarını ve 2010'ların başlarını Z kuşağının üyelerinin doğum aralığı olarak kabul eder.
X ve Y kuşaklarının aksine sosyal medyanın içine doğmuş olan Z kuşağı sosyal medyayı eğlencenin yanı sıra ürün ve hizmetler hakkında bilgi edinme, fiyat araştırma, ilişkilerini sürdürme ve işbirliği yapma gibi konularda yoğun biçimde kullanıyor.
Ayrıca Z kuşağı eğitim hayatında da kendisinden oldukça bahsettiriyor. Gerek pandemi gerekse değişen yaşam koşulları sonucunda artık online platformlarda da eğitimler yapılıyor.
Z kuşağı bireyler, ayrıca ailelerinin tüketim kararlarında çok etkili olmaları nedeniyle, pazarlamacıların özel önem verdiği de bir kuşak. Z kuşağı bireyler, her konuda kişiselleşmiş, kendine özgü ve imaja dayanan bir tüketime yönelerek pür tüketici olarak tanımlanabilecek bir profil çiziyorlar. Eğitim ve ekonomik açıdan diğer kuşaklara göre daha donanımlı olan Z kuşağı bireyler, istediği her ürünü hemen almak, hemen tüketmek ve sonrasında yeni tüketim deneyimlerine yönelmek istiyorlar.
Online alışverişlerde fiyat ve lüks duyarlılıklarının tamamına karşılık gelen çok sayıda alternatifin ulaşılabilir hale gelmesi ve Z kuşağının da bunun farkında olarak aile fertlerini etkileyebilmesi mümkündür. Kısa süre sonra kendi gelirlerine sahip olacak olan bu kuşak pazarlama uzmanlarının marka ve firmaların dikkatlerini yoğun biçimde çekiyor.
Markalar ise artık Z kuşağına ulaşmak, onlarla birebir bağlantı kurarak ilerlemek istiyorlar. Bunu da eski yöntemlerle değil birebir onlarla iletişim halinde bulunarak yapmaya çalışıyorlar.
Teknoloji ile iç içe olan bir kitleye dijital pazarı anlatmak, yeniliklerden bahsetmek eski kuşak tüketicilere anlatmaktan çok daha kolay olsa da görünmeyen birçok riski barındırmakta. Bu kitle markalar için çok önemli bir pazar.
Bu kuşağın üyeleri satın aldıkları ürünlerin ve yaşadıkları deneyimlerin olabildiğince benzersiz olmasını beklerler. Markaların bu neslin gençleriyle iyi bir bağlantı için, bu kuşağın bireylerinin eşsiz zevkleri hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmaları gereklidir. Teknoloji kullanımı konusunda son derece yetkin olan bu neslin üyelerine karşı markaların da kendilerini yenilemeleri, değiştirmeleri beklenir.
Markalar,bu kuşağa ulaşabilmek için Z kuşağını yakından tanıyan, alışveriş alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi ve istenilen ürünü doğru kitleyle buluşturan aracılara ihtiyaç duyar.
Günümüzde,Türkiye’de Z kuşağını anlayan ve markalara da bu konuda yardım sağlayabilen az sayıda girişim vardır. İçinde bulunduğunuz Öğrenci Baksana, Z-Community, Özel Öğrenci Kulüpleri ve yeni nesil ajanslar da bunlara birer örnektir.
Daha önce söylediğimiz gibi, eski marka pazarlaması kuralları artık bu genç hedef kitle için geçerli değildir. Çünkü bu kuşak üyelerinin markaya olan sadakatleri daha azdır. Bir markaya bağlılık çok rastlanmayabilir, bu yüzden markalar Z kuşağının kendilerine olan sadakatini pekiştirmeli, ilk alımları düzenli alımlara dönüştürmelidir.
Eğer markalar bu sadakati pekiştirebilirse Z kuşağı markayı kendisiyle bütünleştirerek onu kabul edecektir ve yaşamının bir parçası haline getirecektir.
Yazar: Zeynep Kılıç