Daha Önce Hiç Duymadığınız Teknolojiler
Bilim her geçen gün ilerliyor ve bu gelişime ayak uydurmak içerisinde bulunduğumuz günlerde gerçekten zor bir hâl aldı, uçsuz bucaksız bilim evreninde daha önce adını bile duymadığımız teknolojiler insanoğluna daha kaliteli hizmet sağlanması adına geliştirilmeye devam ediliyor, bu makale içerisinde sizler için belki de daha önce adını bile duymadığınız teknolojilerden bahsediyoruz!
1. Yeşil Hidrojen (Green Hydrogen)
Günümüzde fosil yakıtlar yerine kullanılabilecek en iyi enerji kaynaklarından biri Hidrojen diyebiliriz, doğaya zarar vermeden temiz bir şekilde yanması, karbondioksit yaymaması ve sağladığı enerjinin yoğun olması onun en iyi olmasını sağlıyor, tüm bunlarla birlikte benzin ya da dizelin yerini alabilecek sıvı yakıtlar elde edilebiliyor, bu da onu muhteşem kılıyor. Ancak günümüzdeki hidrojen elde edilen tesislerdeki süreç şu an için oldukça zor ve doğa için zararlı bir şekilde ilerliyor, ilerleyen yıllarda bu süreç daha stabil bir hâle getirilirse adını çokça duyacağımız bir teknoloji olacaktır.
2. Hiper Konumlandırma, Gelişmiş GPS Teknolojisi
Günümüzde her insan neredeyse her gün konumlandırma sistemlerinden faydalanıyor, özellikle Google’a ait olan “Google Haritalar” servisi sadece kişisel değil kurumsal firmalar tarafından da olağanüstü seviyelerde kullanılıyor, bu sebeple konumlandırma servislerinin hayatımızı değiştirdiğini ve değiştirmeye devam edeceğini de söylemek mümkün.
Hiper konumlandırma servisi de bu noktada devreye giriyor, standart GPS servisleri 5 ila 10 metre arasında kesinlik sağlayabiliyor iken hiper konumlandırma servisi birkaç santimetre hatta birkaç milimetreye kadar doğruluk sağlayabiliyor, bu da ülkemizde çok yaygın olarak kullanılmasa da küresel çapta uygulanan toprak kayması uyarılarındaki hassasiyet artışını sağlayacak, kurye ve kargo işlemlerindeki doğruluğu arttıracak ve yapay zeka tarafından kontrol edilen araçların daha stabil bir sürüş sergilemesini sağlayacaktır.
3. Biomarker, Biyolojik Belirteçler
Biyolojik belirteçler, günümüzde henüz çok yaygın olmasa da özellikle birkaç Avrupa ülkesinde kullanıma sunulmuş durumdalar ve oldukça işe yarıyorlar, nasıl mı?
İğneleri kimsenin sevmediğini biliyoruz, özellikle bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz deri altına yerleştirilen vericiler kulağa oldukça korkutucu geliyor, ancak Biomarker’lar bu şekilde işlemiyorlar, herhangi bir cerrahi işlem gerekmeden vücutta el bileklerine yerleştiriliyorlar.
Tüm bunlarla birlikte anlık olarak vücut sonuçlarını izleyebiliyor, kanser ve tümör gibi çok sayıda yaygın akut ve kronik rahatsızlıkta doktorlara hasta hakkında ilerlemeyi ve süreci izleme konusunda doktorlara büyük bir kolaylık sağlıyorlar, günümüzde 100’den fazla şirket bu ve bunun gibi belirteçleri elde etmek için büyük yatırımlar yapıyorlar. Biomarker’ların en havalı kısmı ise Wi-fi ile çalışabiliyor olmaları, bu da onlara uzaktan erişim sağlanarak verilerin izlenmesi ve anlık müdahale gerektiren durumlarda acil servisle iletişime geçme imkanı sağlıyor.
4. Geliştirilmiş Yarasa Kıyafeti
Günümüzde rüzgar kıyafeti ya da “wingsuit” olarak bilinen kıyafetleri hepimiz biliyoruzdur, ancak geçmiş yıllarda bir mucit muhteşem bir projeye imza attı ve belki de bu teknoloji sayesinde bütün dünyada çok farklı bir serüven başlayacak. Ocak 2012'de, Connecticut merkezli bir mucit, "tamamen dinamik, insan gücüyle çalışan bir uçan giysi" olarak tanımladığı ve yarasaların uçma tarzlarından faydalandığı bir teknolojiyle ilgili patent aldı. Mucit, patent başvurusunda yarasaların hem memeliler hem de uçan yaratıkların "insanlara en yakın akraba" olduğunu açıklıyor.
Cihaz, kullanıcı tarafından havaya kaldırıldığında manipüle edilebilen sert ve sert olmayan bölümleri olan bir çift kayışlı yarasa benzeri kanattan oluşuyor, belirttiğine göre başlangıçta yerden havalanmak biraz zor ancak bu hiç problem değil!
Bu kıyafeti rüzgar kıyafetinden ayıran en önemli özelliği ise herhangi bir eğim ya da tepeden aşağıya süzülme gereksinimi kaldırması ve bu kıyafeti giyen kişiye gerçekten bir kuş gibi kanat çırparak uçma imkanı sağlaması diyebiliriz.
5. Askeri Zihin Kontrolü
ABD ordusu tarafından kullanılan kasklar yıllar içinde önemli ölçüde değişti. Birinci Dünya Savaşı'nda, "Doughboy" veya "dishpan" miğferleri olarak da bilinen M1917/M1917A1 miğferleri, Amerikan piyadelerinin başlarını koruyordu. 1941'de, II. Dünya Savaşı'nda, Kore ihtilafında ve Vietnam Savaşı boyunca standart bir kask olan M-1 "çelik kap" ile değiştirildiler. 1980'lere gelindiğinde, ABD askeri kaskları, birden fazla kevlar 29 balistik lif katmanından oluşan tek parça bir yapıya dönüşmüştü. Bununla birlikte, yakın geleceğin kaskı, uçan şarapnellere karşı ekstra korumadan daha fazlasını içerebilir.
ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı'ndan (DARPA) bir hibe kapsamında çalışan Arizona Eyalet Üniversitesi araştırmacısı, askerlerin beyinlerini düzenlemek için teknolojiyle donatılmış bir askeri kask geliştirmeye çalışıyor.
Teknoloji, beynin belirli bölgelerine yüksek frekanslı ses dalgaları ileten transkraniyal darbeli ultrason ile bu işlemleri gerçekleştirecek ve özellikle savaş gibi bir kaotik ortamda bunun iş göreceğine eminiz. Örneğin, saatlerce uyanık kaldıktan sonra daha uyanık olmak veya biraz uyku zamanı geldiğinde rahatlamak isteyebilir. Asker, morfin ve diğer narkotiklere olan ihtiyacı ortadan kaldırarak stresi hafifletebilir veya acıdan habersiz hale gelebilir.
Yazar: Emin Atış